15 Kasım 2017 Çarşamba

YATAĞA BAĞIMLI HASTALARDA BAKIM

  

KRONİK HASTALIKLAR PSİKOLOJİSİ

Kronik hastalıklar hastaların ve hasta yakınlarının yaşam şeklini değiştiren, mevcut uyum durumunu alt üst eden hastalıklardır. Her değişim ve uyum sorunu bir stres faktörüdür. Yeni oluşan hayat şartlarına uyum ve içinde bulunulan şartların kalitesinin en üst düzeye çıkarılması için hasta ve hasta yakınlarına fizyolojik desteğin yanı sıra psikolojik destek verilmelidir.

Kronik rahatsızlıkların atlatılmasının en uygun yolu erken teşhis ve uygun psikolojik destektir. Uygun psikolojik desteğin birinci aşaması hastanın ve hasta yakınlarının hastalık hakkında bilgilendirilmesidir. Hastalık hakkında bilgilendirme hastanın ve hasta yakınlarının endişelerini azaltmaktadır. Kronik hastaların refakatlerini birden fazla kişi üstlenmelidir. Çünkü kronik hastalarla bazen 24 saat ilgilenile bilinir. Bu durum hasta yakını yıpratır ve bu yıpratma hastada mahcubiyet yaratabilir. Kronik rahatsızlığı olan hastalar, sinirli, anlayışsız, sabırsız olabilir. Sürekli hastalık ile ilgilenmekten dolayı hiçbir konuya harcayacak enerjileri kalmayabilir. Hasta yakınlarının yapması gereken; hastayı cesaretlendirmek, sosyal ilgi alanlarında onu desteklemek, ve en önemlisi onunla empati kurmaktır. Hasta yakını ne kadar empati kurabilirse hastaya o kadar şefkatli ve sevgi dolu yaklaşır. Bu durum da hastanın daha hızlı iyileşmesini sağlar. Hastanın ilaçları takip edilmeli, hasta düzenli doktor kontrollerini yakınları ile beraber yapmalıdır. Hasta yakınlarının dikkat etmesi gereken bir diğer önemli husus ise hastanın mahremiyetidir. Bazen yakınları hastaya yardımcı olmak isterken, onun öz bakımını yaparken hastanın mahremiyeti gözardı eder. Bu durum hastada rahatsızlık yaratır. Hastanın mahremiyetine saygı duyarak ve onun izni ile öz bakımını yapmak en iyi yoldur.




HASTA BAKIMI

Her hastanın hastalık türü ve durumuna bağlı ayrı bir bakımı vardır. Bununla beraber hepsinde kişisel temizlik ön planda gelmelidir. Evde veya hastanede olsun ateşli bir hastanın banyo alması ona rahatlık sağlar. Derideki kan dolaşımını uyarıcı bir masaj olur. Yataktan kalkamayacak durumda olan hastalara yatak banyosu verilir. Banyodan sonra biraz alkol veya krem ile masaj yapmak hastanın kaslarını yumuşatır.

Yarma zorundaki hastalarda haftada bir mutlaka saçları yıkanılmalıdır, günde bir defa fırçalanmalıdır. Bazı ateşli hastalıklardan sonra saç dökülmeleri olabilse de sonradan yeniden çıkarlar.

Hastanın diş temizliği ağız sağlığı yönünden çok önemlidir. Fırçalamayı kendi yapabilecek durumda olanların bu işlemi lavaboda ya da yatakta küvet içinde yapmalarına annesi veya hemşiresi yardımcı olmalıdır.

Hasta çok güçsüz ise karbonatlı su veya serum fizyolojikle ıslatılmış pamukla ağız temizliği hemşire tarafından yapılmalıdır.

Göz, kulak ve burun temizlikleri kendi kendine yıkanamayacak kadar halsiz hastalarda ılık su ile hemşire tarafından yapılır.

El ve ayakların günlük temizlikleri, tırnakların kesilmesi ihmal edilmemelidir.

Uzun süre yatan kırık veya felçler nedeni ile hareketsiz kalan hastalarda sık sık yatış şekli ve deriyi kuru tutabilmek için bez ve çarşaflar sık değiştirilerek yatak yaralarının oluşması önlenebilir. Ara sıra yağlı bir kremle yapılan masajların da büyük yarayı olur.

Hastaların beden egzersizine gereksinimi de çok önemlidir. Hastane hastalarında fizik tedavi uzmanları tarafından bu gerçekleştirilir. Kasların kasılması kan dolaşımını kolaylaştırır. Uzun süre hareketsiz yatan hastalarda kaslar erir. Yürüme yeteneği zayıftır. Yürüme yeteneğini kaybetmemesi için her gün kısa süreli bile olsa yardımla yürütülmenin yararı vardır



SOLUNUM SİSTEMİ

Yatağa bağımlı hastalarda göğüs kafesi genişler, dolayısıyla solunum derinliği ve kanın oksijenlenmesi azalır. Hastaya balon şişirme, öksürme ve ıslık çalma gibi eksersizler yaptırılmalıdır. Akciğerlerde sekresyon (salgı) ve mukus (balgam) birikimi nedeniyle ciddi enfeksiyonlar oluşabilir (zatürre). Bakım yapan kişi tarafından öksürme ve nefes alıp verme eksersizleri yaptırılmalıdır. Devamlı yatan hastalarda dışkılama alışkanlığı değişebilir. Bakım yapan kişi hastanın dışkısının rengine, kıvamına ve sıklığına dikkat etmelidir. Her sabah verilecek bir bardak ılık su, kuru erik veya kayısı suyu kabızlığı önlemede etkili olacaktır.



ENFEKSİYONLAR

ık karşılaşılır. Özellikle direnci düşük yaşlılarda uzayan sorunlara, hatta ölüme dahi neden olabilir. Hareketsizlik ve yatış pozisyonuna bağlı görülebilecek en sık enfeksiyon akciğer enfeksiyonlarıdır. Bilinci açık veya kısmen kapalı bir hastada besleme anında besinlerin boğaza kaçması (aspirasyon pnömonisi) ile veya yatmaya ve öksürük refleksi azalmasına bağlı (pozisyonel) balgam birikiminden kaynaklanır. Bu nedenle beslemeye, ağız bakımına gereken dikkat gösterilmelidir.
İdrar enfeksiyonları da sonda uygulamaları, uzun süre sondalı kalma, idrarın tam boşaltılmaması, hijyene dikkat edilmemesi gibi nedenlerle oluşur. Sonda, eğer zorunlu değilse hiç kullanılmamalı, batın alt bölümünün elle sıkıştırılması ile yapılan mesane masajı ile idrar boşalması otomatik hale getirilmeye ve bez kullanmaya çalışılmalıdır. Sonda takılması zorunlu ise devamlı açık tutulmamalı ve 1-2 ayda bir değiştirilmelidir.
Cilt yaraları ve ayak parmakları arasında mantar olması enfeksiyona yol açabilir. Hastanın kusmuk, idrar, dışkı, ter gibi salgıları da cilt enfeksiyonu ve yatak yaraları için ortam hazırlayacağından temizliğe, kuruluğa, havalandırmaya ve cildin yağlanmasına önem verilmeli, bereli cilde direkt ve çıplak elle temastan kaçınılmalıdır. Çıplak elle veya hijyenik olmayan temas, hastadan bakıcıya veya bakıcıdan hastaya doğru bulaşa neden olabilir. Bu nedenle bakım öncesi ve sonrası eller mutlaka sabunlu su ile yıkanmalı, durulanmalı ve tek kullanımlık havlularla kurulanmalı, tek kullanımlık eldivenler daima kullanılmalıdır.
Açık kalan gözde, kornea kuruması enfeksiyona hatta delinmeye (perforasyon) yol açabilir. Yukarıda tanımlanmış önlemlerle bu olasılıklar azaltılabilir. Ancak yine de enfeksiyon varsa, hekim yardımı alınarak enfekte bölgeden mikrop üretmek üzere örnek alınması ve üretilmiş mikroba karşı uygun antibiyotik verilmesi doğru olacaktır.

YATAĞA BAĞIMLI HASTALARDA BESLENME

Beslenme; vücuda ısı ve enerji sağlamak, dokuların yapımı ve yenilenmesini sağlamak, tüm metabolik süreçleri düzenlemek, bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlamak ve diğer yaşamsal işlevlerin sürdürülebilmesi için zorunludur. Aksi halde enerji ihtiyacı karşılanamayacağından kilo kaybı, kaslarda dokularda yetersizlik, doku kaybı, ileri aşamada ise bilinç yitimine varan tablolar oluşabilmektedir. Beslenmede protein, yağ ve karbonhidrat dengesi kadar sıvı ve mineral (elektrolit) dengesi de gözetilmelidir. Bilinçli ve yutma işlevi bozuk olmayan hastalarda beslenme normal insanlardakinden farklılık göstermez. Ağızdan besleme; sık aralıklarla, azar azar, çiğnemesi ve yutması kolay olan yiyeceklerle yapılmalıdır.      Sakıncası yoksa 1.5-2 litre sıvı verilmeye çalışılır. Bilinci kapalı, yutma işlevi bozuk hastada ise öncelikle burundan mideye uzatılan bir nazogastrik sonda  (NGS) yerleştirmek basit ve etkili bir beslenme yolu oluşturur. NGS takılırken sonda kazayla nefes borusuna gidebileceğinden bu işlem bir sağlık personelince yapılmalıdır.  Sondanın mideye ulaştığı üzerindeki ölçekten veya sondaya verilecek havanın mide tarafında oluşturacağı sesin dinleme aleti ile duyulması ile anlaşılır. Beslenme sondası tercihen silikon olmalı ve her ay değiştirilmelidir. NGS, 2-3 aydan uzun tutulmamalı eğer daha uzun kullanım ihtiyacı varsa PEG (perkütan endoskopik gastrostomi) denilen yöntem kullanılmalıdır. Bu yöntemde ağız, yutak yolundan geçirilen bir endoskop ile mideye ulaşılmakta ve mide duvarı içeriden dışarı doğru ciltten çıkılarak bir sonda yerleştirilmektedir. Her iki tip sondada da büyük hacimli enjektörler ile veya yoğun bakım şartlarında kullanılan besleme pompaları yardımı ile besleme yapılır. Beslemede evde hazırlanacak süt, yumurta, bal karışımı, et suyu çorba, ayran, süt veya blenderden geçirilmiş sıvılaştırılmış gıdalar kullanılabileceği gibi çeşitli tipte hazır mamalar da kullanılabilir. Beslemede verilecek sıvı miktarı, yağ, protein ve karbonhidrat hesabı için yoğun bakımcı hekimlerden yardım alınmalıdır. Çünkü, yatan hasta ile ayaktaki bir kimsenin sıvı ve enerji ihtiyacı birbirinden çok farklıdır. Hastanın kilosu göz önüne alınarak yapılan hesaplamalarla beslenmeye başlanmalıdır. Besleme sonrası sonda içinden temiz içme suyu geçirilerek sonda temizlenmeli ve tıkaç oluşması engellenmelidir. Sonda çıkış yerlerinde ciltte ülser oluşumu günlük kontrollerle engellenmelidir.

HAREKETSİZ HASTALARDA BASI YARASI

Yatağa veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hastaların yaşadığı diğer büyük sorunlardan bir tanesi de bası yarasıdır. Hareketsizlik nedeniyle vücutta yaraların oluşması kolay hale gelmektedir. Özellikle yatakla temasın yoğun olduğu bölgelerde cilt üzerinde oluşan basınç daha fazla olur. Uzun süre aynı şekilde yatmak ciltte yaraların açılmasına neden olabilmektedir.

Ciltte oluşan bası nedeniyle bu bölgede kan dolaşımı azalır. Yeteri kadar oksijenlenme olmadığında ise öncelikle dokular üzerinde kırmızı lekeler görülür. Bununla birlikle dışkı da bu bölgeye temas ediyorsa çok hızlı bir şekilde yara oluşur. Daha kötüsü ise yaralarda enfeksiyon oluşmasıdır. Enfeksiyonlu yara hasta için tehlikelidir ve daha zor iyileşir. Hatta ölüme varan sonuçlara neden olabilir.

Hastayı bu tehlikeden korumak için öncelikle yaraların vücudun hangi bölgelerinde ortaya çıktığını bilmemiz gerekmektedir. Genellikle vücut ağırlığını taşıyan yerlerde daha yoğun olarak görülür. Örneğin kuyruk sokumu, kalça, dirsek, topuk ve omuz gibi bölgelerde daha sıklıkla yara oluşmaktadır. Alınabilecek en iyi yöntem sıklıkla hastanın yatış pozisyonunu değiştirmektir. Ayrıca kullandığı çarşaf ve yastığında temiz olmasına dikkat edilmelidir. Bunların sıklıkla değiştirilmesi temizlik açısından önemlidir.

Yatağa bağımlı hastaların büyük çoğunluğunda hasta altı bezi kullanılmaktadır. Yaygın şekilde kullanılan hasta altı bezleri deride kızarıklıklar ve yaralar oluşturabilmektedir.Çözüm konusunda uzman kişiler tarafından yardım almanız önerilir.



MEDİKAL ÜRÜNLER

Hastaların bakımlarında kullanılan birçok araç gereç vardır. İhtiyaçları belirleyerek gerekli oda donanımları ve medikal gereçler tedarik edilmelidir. Örneğin çok fonksiyonlu bir hasta karyolası hem hastanın sağlığı ve konforu hem de refakatçilerin rahatlığı için gerekmektedir. Kişinin hastalığına göre belirlenecek diğer medikal ekipmanlarda hastanın ve ailesinin konforunu artıracaktır. Ayrıca bazı medikal ürünler olası rahatsızlıkların ve sağlık sorunlarının oluşmasını engelleyecektir.

Sürekli yatan hastaların hareketleri kısıtlı olduğu için iletişim kurmakta zorlanırlar. Bu kişiler için iletişimi kolaylaştıran yazılımlar ve ekipmanlar vardır. Bu ürünlerle hastanın dış dünyayla iletişimi kolaylaşır.


Benzer Yayınlar

YATAĞA BAĞIMLI HASTALARDA BAKIM
4/ 5
Oleh

Yazılarımızı beğeniyor musunuz?Abone Olun Yazılarımı Kaçırmayın.